ankara pedagoji çocuk psikoloğu
  • Adresimiz

    Dil Devrimi Caddesi No:41 Kat:3 No:6 Etimesgut-Eryaman/ ANKARA

Sıkça Sorulan Sorular

ÇOCUKTA OTİZMDEN NE ZAMAN ŞÜPHELENİLMELİDİR?

Otizm sözel, sosyal ve davranış alanlarındaki sorunlarla kendini gösteren yaygın gelişimsel bir bozukluktur. Bu çocuklarda üç yaşından önce konuşmanın başlamaması, konuşma olsa bile şeklinin uygun olmaması (karşıdaki kişinin söylediklerini tekrarlama, zamirleri doğru kullanamama, bazı cümleleri anlamsız ve yerinde olmadan tekrarlama), seslenince bakmama, insanlara ilgi göstermeme, oyuncaklarla amacına yönelik oynamama (arabanın tekerleklerini çevirme, sallama, dönen cisimleri uzun sürelerle izleme), sık sık kendi etrafında dönme, öne arkaya anlamsızca sallanma, gereksiz yere el çırpma, taklide dayalı davranışların gelişmemesi (bay bay yapmama gibi), marka ve logolara aşırı ilgi, reklam ve müzik kanallarına yoğun düşkünlük en sık gözlenen bulgulardır. Bu davranışların olduğu her çocuk otistik olmamakla birlikte, gözlendiğinde dikkatli olunması ve bir uzman görüşü alınması faydalı olacaktır.

KARDEŞ KISKANÇLIĞI YAŞAYAN ÇOCUKLARIMA NASIL DAVRANMALIYIM?

Kıskançlık her yaşta görülebilecek insanın temel duygularından bir tanesidir. Tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmamakla birlikte  denetlemenin öğrenilmesi gerekir . Kardeş kıskançlığı çok kardeş isteyen çocuklarda da sıklıkla görülebilir. Çocuk tarafından kardeşin gelişi onun için en değerli varlık olan annesinin sevgisinin paylaşılacağı ve bu şekilde azalacağı şeklinde algılanır. Çocuk tarafından annenin bebekle ilgilenmesi, doğuma bağlı yaşanan yorgunluklar  ve buna bağlı olarak kendisine olan ilginin azalmış görünmesi çocukta kıskançlık duygularının pekişmesine yol açar.   Bu dönemde çocuğun kreşe verilmesi veya odasının ayrılması sorunu daha da arttırabilmektedir. Kardeş yaşları arasındaki fark ne kadar azsa ve 3 yaş altındaki çocuklarda  kıskançlık duygusu daha da yoğun yaşanmaktadır. Sergilenmesi gereken tutum, diğer kardeşe ilgiyi azaltmamak, ancak aşırı sevgi gösterilerinden kaçınmak, çocuğun duygularını ifade edebilmesi için ortam sağlamak ( ben de çok yoruluyorum, kardeşim doğduğunda ben de benzer duygular hissetmiştim gibi geri bildirimlerde bulunulabilir), kardeşlerin arasındaki sorunlara birbirlerine fiziksel olarak zarar vermedikleri sürece karışmamak, çocuklar arasında “Sen ablasın” vs. gibi taraf tutulduğunu düşündüren söylemlerde bulunmamak olmalıdır.

İKİ YAŞ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR, NASIL DAVRANMALIYIZ?

2 yaş döneminde çocuklar dünyayı ve nesneleri tanımak, sıklıkla soru sormak ve nesnelere dokunmak ister. Bu dönemde güvenliğini tehdit etmediği sürece nesnelere dokunmasına izin verilmeli ve soru sorması engellenmemelidir. Bazen de söz dinlemek istemez, ne denirse tersini yapar, uyku uyumada ve yemek yemede direnir.  Bu durumda ‘hayır’ı sıklıkla kullanmamak, çocukla inatlaşmamak gerekir. İstenilmeyen davranışlarda dikkati başka yöne çekilmelidir. Bol bol çocukla açık havada vakit geçirmek, enerjisini dışarı atmasına, kendini ortaya koymasına izin vermek gerekir. Bu arada anne-babanın da kendilerine ait bir zaman dilimi olmalıdır.

TUVALET EĞİTİMİNE NE ZAMAN BAŞLAMALIYIZ?

Tuvalet eğitimi çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Bazı çocuklarda 18. ayda başlarken, bazı çocuklarda 3.5 yaşa kadar devam edebilir. Çocuğun tuvalet eğitimine fiziksel ve zihinsel olarak hazır olması gerekir. Çocuk hiçbir zaman zorlanmamalı, korkutulmamalı ve cezalandırılmamalıdır.

ÇOCUĞUM PARMAĞINI EMİYOR, BUNU NASIL BIRAKTIRABİLİRİM?

Doğum öncesinde anne karnında başlayan emme, 3-4 yaşına kadar devam eder ve normal karşılanır. Ancak 5-6 yaşından sonra sona ermesi beklenir. 3-4 yaş dönemi öncesinde parmak emmenin gelişiminin bir parçası olduğu unutulmamalı ve telaş yapılmamalıdır. Parmak emmede alt ıslatma gibi yaşla birlikte azalmaktadır. Devam eden bir davranış ise, bunun fiziksel ve psikolojik nedenleri araştırılmalıdır.  4 yaşından sonra, parmak emmenin diş sağlığına, parmak yapısına nasıl zarar verdiği basit bir dille çocuğa usanmadan anlatılmalıdır. Olumsuz tavırlar çocuğun davranışı pekiştirmesine yol açabilir. Çocuklar yalnız kaldığında bu davranışı daha sık sergilerler. Ev içinde verilecek basit görevler bu davranışı azaltacaktır. Sağlıklı iletişim, yeterli derecede sevgi ve ilgi göstermek çocuğun kendini güvende hissetmesine yardımcı olur.

ÇOCUĞA TIRNAK YEME ALIŞKANLIĞI NASIL BIRAKTIRILMALIDIR?

Tırnak yapısında oluşan problemler, diş bozuklukları gibi fiziksel rahatsızlıklar, parmak emmeye ve tırnak yemeye neden olan psikolojik sorunlar için ilgili uzmanlara başvurulmalıdır. 4 yaşından sonra, parmak emmenin ve tırnak yemenin diş sağlığına, parmağına ve tırnak yapısına nasıl zarar verdiğini, çocuğa usandırmadan ve anlayabileceği basit bir dilde anlatılmalıdır. Çocuk bu davranışlarından dolayı utanç yaşamamalı, kendini suçlu hissedip yargılamamalıdır. Kendisini bu davranışı yüzünden başarısız olarak algılarsa özgüvenini kaybedebilir. Aynı zamanda olumsuz tavırlar çocuğun bu davranışlarını da pekiştirebilir.

ÇOCUĞA NASIL HAYIR DENMELİDİR?

Çocuğuna “hayır” kelimesinin anlamını öğretemediğinden yakınan birçok ailenin temel sorunlarından biri de tutarsız söylem ve davranışlarda bulunmalarıdır. Bir gün evet dediğine yarın hayır diyen bir anne babanın çocuğu da ikilemler arasında kalır. Tutturmalar baş gösterir. Daha önceden yaşanmış bazı deneyimler, (örneğin başlangıçta hayır denilen bir şeyin daha sonra gerçekleştirilmesi gibi) çocuğun isteği olana kadar ısrarlı bir şekilde diretmesi şeklinde öğrenilmiş bir davranış olarak karşımıza çıkar. Veya anne babanın farklı mesajlar verdiği durumlarda çocuk bu durumu kendi istediği şeklide yönlendirmeye çalışabilmektedir. Bu nedenle anne babalar bir konuda çocuğa yasak koyacaklarsa önce buna kendi aralarında karar vermelidirler. Aynı şekilde koyulan kurallar çocuğun yaş ve eğitim düzeyine uygun ve uygulanabilir olmalıdır.

Çocuğa ‘hayır’ kelimesi net ve kararlı bir şekilde söylenmelidir. Neden “hayır” olduğu kısa ve onun anlayabileceği şekilde açıklandıktan sonra verilen karardan dönülmemeli ve konuyla ilgili gereksiz bir tartışmaya girilmemelidir. Ses tonu kızgın veya yalvarır bir şekilde olmamalıdır. Göz teması kurulmalı ve basit cümleler kullanılmalıdır. Kurallara uyan veya uymaya çaba gösteren çocuğun davranışları gözden kaçırılmamalı ve ödüllendirilmelidir. Çocuk eğitiminde “ödüllendirme” yöntemi öncelikli olarak tercih edilmelidir. En iyi ödül çocuğun olumlu davranışının mutlaka fark edilip takdir edilmesi ve memnuniyetin hissettirilmesidir. Bu çocuğun olumlu davranışının tekrarlanmasını arttırmada çok işe yarayacaktır. Çocuk çaba gösterdiği ve bunun karşılığını aldığı için, bir sonraki deneyiminde aynı güzel tepkiyi alabilmek için yine çabalayacak ve bu davranış şekli öğrenilecektir.